Ortaklar

Şehrimiz bir turizm merkezi olmasının yanı sıra ülkemizin en önemli şehirlerinden ve deniz limanlarından biridir. İlimiz İstanbul ile birlikte hem Asya hem de Avrupa Kıtalarında toprakları bulunan yegane şehirlerdendir. Şehrimiz Ege Denizi ve Marmara Denizi’nin buluştuğu noktada konumlanmaktadır.
Tarihteki en önemli yerlerden olan Troya Antik Kenti ve Gelibolu Yarımadası şehrimiz sınırları içerisinde misafirlerini ağırlamaktadır. Aslen şehrimiz Kale-i Sultaniye isimli bir Osmanlı Kalesidir. Daha sonralarında ise günümüzdeki adı olan Çanakkale’yi almıştır.
Çanakkale tarihi 5000 yıl öncesine dayanmaktadır. En eski yerleşimlerin Kumkale ve Truva civarlarında milattan önce 3500 yıllarına dayandığına inanılmaktadır. Homer’ın İlyada’sında ölümsüzleştirilen mitolojik Truva Savaşı’nın topraklarımızda geçtiğine inanılmaktadır. Bizans döneminde Dardanellia olarak adlandırılan Çanakkale İngilizceye ‘Dardanelles’ olarak çevirilmiştir. 14 yüzyılda Osmanlı kontrolüne geçen Gelibolu Yarımadası’nda Türk askerinin destansı savunmasının yaşandığı 1. Dünya Savaşının Çanakkale Savaşları yaşanmıştır. Mustafa Kemal’in önderliğindeki Türk askeri bu savaş sonucunda tüm dünyaya Çanakkale’nin Geçilmez olduğunu göstermiştir. Ne yazık ki bu savaşta yaklaşık 500.000 asker hayatını kaybetmiştir. Ve onların anısına Gelibolu Yarımadası Milli Park ilan edilmiştir.

Fransa’nın en büyük şehri olan Paris aynı zamanda ülkenin başkentidir. 105 kilometrekarelik alanda yaklaşık olarak 2,15 milyon insan yaşamaktadır. Banliyöler de hesaba katıldığında şehrin nüfusu yaklaşık olarak 12 milyona yükselmektedir. Nüfusun yaklaşık %20’si Fransa dışından olduğundan şehir çok kültürlü bir yapıya sahiptir. Şehrin en eski yerleşim bölgesinden geçen Sein Nehri, Paris’i tam ortadan Sağ ve Sol Bank olarak ikiye bölmektedir. 

Yüzyıllardır Dünya’nın en önemli ve en çekici şehirlerinden biri olan Paris, iş dünyası ve ticaret, eğitim – öğrenim, kültür ve eğlence alanlarında sayısız fırsat barındırmaktadır. Aydınlığın Şehri olarak da bilinen Paris eğitim ve düşünsel aktivitelerin de merkezi olarak anılmaktadır.

Paris hem boyutu hem de mimari mirasıyla oldukça heybetli bir şehirdir. Şehrin sembolü kuşkusuz Eyfel Kulesidir. Demir Leydi olarak da adlandırılan kule ziyaretçilerine muhteşem bir manzara sunmaktadır. Gotik mimarinin başyapıtlarından Notre Dame Katedrali ve Arc de Triomphe şehrin diğer sembollerindendir.

Sacre-Coeur Bazilikası, yazarlar ve film yapımcıları için ilham vericidir. Şehrin en güzel panoramik manzaralarından birine burada ulaşılabilir. Paris tüm bunların yanı sıra Place de la Concorde, Luxor Obelisk, The Place dela Bastille gibi simgesel meydanlarıyla da ünlüdür.

Gijon İspanya’nın kuzeyinde yer alan Asturias bölgesinin 3 önemli kentinden biridir. Denizin yakınında bulunan şehir en eski şehirlerden de biridir. Roma İmparatorluğu döneminde kurulan şehrin tarihi merkezi olan Cimadevilla’da hala imparatorluğun izlerini görmek mümkündür. Şehir 19. ve 20. yüzyıllarda İspanya’nın kuzeyinde endüstrinin merkezlerinden bir olmuştur. Kuzeydeki en önemli liman da o dönemden beri bölge için önemini korumaktadır.

Şehirdeki endüstriyel kuruluşlar azalmış olmasına rağmen bölgenin en kalabalık şehri olan Gijon, önemini halen başkent Ovido’nun önünde korumaktadır. Gijon bir turizm ve üniversite şehri haline gelmiş ve ekonomik gücünü arttırmıştır. 

Gijon’un tarihi sadece binalarında veya geçmişinde değildir. Şehir bölgedeki en yüksek yaşlı nüfusuna da sahiptir(%26,4) Bu durum sadece nüfusun doğal yaşlanmasıyla ilgili değildir. Şehir oldukça kolay ulaşılabilir bir durumdadır ve ayrıca şehir birçok modern hastane bakım ve huzur evi gibi tesislere de ev sahipliği yapmaktadır.

Even now, when the industry is decreasing, and the old military headquarters of Santa Catalina’s hill has long ago become a park, Gijón has managed to maintain its importance, being the most populated city in Asturias, ahead of the capital, Oviedo. This is mainly due to the new focus towards becoming a touristic, I+D+i and university center, which has held its economical strength. It has a wide network of museums, the cultural complex of the Labor University, a university campus, and a science-technology park, among other important sports facilities.

But Gijón does not only have a history in its ground and historic buildings. Being one of the most populated areas of Asturias, one of the regions with the most aging population in Spain, the city has quite a huge elderly population (a 26’4% of the total). Besides this being due to the natural aging of its population, geography also explains this situation, as Gijón is built-in the plain ground, something that is not very common in Asturias due to its orography. This makes the city quite accessible, as it has also very modern facilities as nursing homes, hospitals, and other public facilities and services as well.

2020 yılı haziran ayı itibariyle ilçeleriyle birlik 1.2 milyon kişiye ev sahipliği yapan Poznan Polonya’nın 5. en büyük şehri konumundadır. Şehir merkezinde 533,830 kişi ikamet etmektedir.

Poznan Lawica Uluslararası Havalimanı’nın da bulunduğu şehir, ulaşım konusunda önemli bir kavşak konumundadır. Polonya’nın en büyük ve en eski fuarı da bu şehirde kurulmaktadır. Poznan; bilim, kültür ve akademik alanlarda tam bir merkezdir. Şehirde 110.000’in üzerinde öğrenci eğitim görmektedir. Diğer kültürel aktivitelerin yanı sıra şehirde opera, filarmoni, bale, tiyatro, sinema, müze, sanat galerileri, orkestralar ve yerel dans toplulukları da yer almaktadır.

10 ve 11. yüzyıllarda ülkenin dini merkezlerinden biri olan şehir, Polonyalı hükümdarlara da ev sahipliği yapmış olan dönemin en gelişmiş kalelerinden birine de ev sahipliği yapmaktadır. Poznan 1290-1296 yılları arasında Polonya’nın başkenti ünvanını da taşımıştır. Ülkenin en eski yerleşimlerinden olan Poznan, şehir haklarına 1253 yılında layık görülmüştür. Şehrin sınırları içerinde yer alan katedralin içerisinde ülkenin en önemli hükümdarlarından 1. Mieszko ve 1. Boleslav’ın mezarları yer almaktadır.  

Poznan’ın kültürel iklimi geniş bir yelpazede eğlence sunmaktadır. Şehrin ev sahipliği yaptığı başlıca kültürel etkinlikler içerisinde ülkenin en büyük tiyatro festivali olan Malta Festivali, 17 yıldır tüm dünyadan dansçıların ilgisini çeken Dancing Poznan Festivalleri yer almaktadır. Hızlı bir şekilde büyüyen Anime film festivali ve dünyanın en iyi 25 müzik festivalinden biri olarak adlandırılan Etno Port Festivalleri de şehrin önemli kültürel etkinlikleri arasında sayılabilir.

Şehrimiz kuzeyin güzellik ve zerafetini, Hollanda’nın geleneksel açık görüşlülüğü ve hoşgörüsüyle birleştirmiştir. Uluslararası organizasyonlar, büyükelçilikler ve çok uluslu birçok şirketin merkezi şehrimizde yer almaktadır. Kraliyet ailesi ve parlamentonun yer aldığı şehrimiz, politik gücün merkezi konumundadır.

İlk yerleşenlerin izlerinin 6000 yıl öncesine dayandığı Lahey şehri 750 yıldan daha yaşlıdır. Roma İmparatorluğu, Seksen Yıl Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı’nın izlerine şehrimizde kolayca ulaşılabilir.

Yüzyıllar boyunca süregelen açlık ve bolluğun tüm izleri dikkatlice korunmaktadır. Eski zamanların hazineleri, tarihi mimari, geleneksel şehir sırları, katedraller ve müzeler her yıl binlerce turistin ilgisini şehrimize çekmektedir.

Turistler için bir diğer dikkat çekici nokta ise şehrimizde düzenlenen festivaller ve şehrimizin zengin kültürel yaşamıdır. Tüm dünyadan birçok insan çeşitli kültürel faaliyetleri tecrübe etmek için şehrimize gelmektedir. Şehrimiz eski ve yeni birçok sanatçının eserlerine de ev sahipliği yapmaktadır.

Yaklaşık olarak 704000 kişinin yaşadığı şehrimiz Hollanda tarzı yaşamıyla gurur duymaktadır. Şehrimiz, doğal güzellikleri ve büyüleyici tesisleriyle misafirlerine unutulmaz anılar yaşatmayı garanti etmektedir.